En gerçekçi dünya belki de. Hayal alemi
olarak nitelenen en gerçekçi dünya.
Gün
içinde yaşanan rutin olaylara verdiğim tepkilerin olağanlığından, sürpriz
olarak gördüğüm çoğu duruma ne tepki vereceğimi bilemiyorum. Ve hatta daha
ötesi, farkında olarak verdiğim tepkinin içerdiği duyguyu tam olarak
yaşayamıyorum, hissedemiyorum. Hani sigara içenlerin koku duyusunda azalma olur
ya, veya hasta olduğunuzda hiçbir şeyin tadını alamazsınız ya, öyle bir şey.
Karşılaştığım şaşkınlık verici olay beni mutlu etse de, kızdırsa da, üzse de;
ben bunu tam anlamıyla yaşayamıyorum. Öyle kısa ki o duyguyu yaşayışım, belki
2-3 saniyelik bir şey. O 2-3 saniyeden sonra olayı ana hatlarıyla kabullenmiş
oluyorum her türlü. Bazıları anın keyfini çıkarmak diyor ya, yok, onu
yapamıyorum.
İşte
bu rüya denen güzellik, benim yaşamaktan yoksun kaldığım duyguları bana
doyasıya yaşatan tek yer. Yaşadığım en büyük mutluluğu ben rüyamda yaşadım.
Öyle gerçek öyle kalıcıydı ki, uyanık olduğum süre boyunca yaşadığım mutlulukların
fersah fersah ötesindedir. “Bana mutluluğun rüyasını görebilir misin Fiko?”
deyin, gelin sokayım sizi o rüyanın içine, yaşadığınız mutluluklara
küfredersiniz.
Fiziksel
acı anlamında çok büyük şeyler yaşamadım bugüne kadar. Birkaç kez ameliyat
oldum, onların ağrısını da ameliyat öncesi ve sonrası aldığım ağrı kesicilerle
hafiflettim. Ama siz bir de beni rüyada bıçak yerken görün... O acıyı yaşasanız
bir bağırırsınız, yedi ceddiniz mezardan kalkar gelir ne oluyor diye, o kadar
derinden girer o bıçak.
Çok
büyük aşk yaşıyorsunuz, değil mi? Aşkitonuz olmadan nefes alamazsınız,
ölürsünüz, onsuz bir hiçsiniz he mi? Kim bilir kaç insana böyle hissettiniz,
sonra ne oldu? En fazla 1 saatlik ayrılık konuşması - ki o bile çok, ben
fazladan söyledim-, bitti. Bazen bitti diye üzülüyorsunuz, bazen o da yok...
Ben rüyamda bir aşık oluyorum, sırılsıklam. Ferhat'ın deldiği dağ, küçük
çocuğun yaptığı kumdan kale kalır benim aşkımın yanında. Hele bir de rüya
platonik başlar, sonunda kavuşmayla biterse... Ya ben bir keresinde tanıdığım
bir kıza rüyamda aşık oldum, uyandım 2 gün aşık gezdim o kıza. Sonra geçti, neden?
Kız kabul etmedi, şaka şaka. Hepsi rüyada gerçek çünkü, hepsini orada yaşadım
ben. Birlikte olduğumda yaşayacağım mutluluğun ötesini yaşadım. Zaten o kızın
hayata bakış açısıyla birlikte olmamız mümkün değildi de, ben o kızı ideal kız
arkadaş olarak kafamda oluşturup, onunla mutlu olduğum bir dünya yarattım, çok
da güzel olmuştu. Şu an “Siktir lan, öyle mantık mı var?” diyorsunuz değil mi?
Aynısını ben de size diyorum, siz o mutluluğu zamana yayıyorsunuz, hatta onu da
yapamıyorsunuz; ben o mutluluğu sizden kısa; ama sizden yoğun yaşıyorum.
Cinsel
içerikli rüyalarıma girip, hiçbirinizin moralini bozmak istemiyorum.
Yaşamanızın imkansız olduğu hazları salyalarınız aka aka okutmak istemiyorum
size. Zaten anlatmaya başlarsam yazının sonu gelmez, burayı pas geçelim.
Lan
ben rüyamda Amerika'ya gittim, Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin evine girip kek
yedim, sonra Angelina'yı Ali Sami Yen'e getirdim, Cimbom gol attı, Angelina'yı
tribüne yengeniz olur diye emanet ettim, sahaya atladım Baros ile gol sevinci
yaşadım, maç çıkışı bara gittik, işemeye tuvalete girdim, çıkışta Angelina ile
Baros'u öpüşürken buldum, atar yaptım "Ne ayaksınız lan siz!" diye,
bana siktir çektiler, üstüne Baros beni dövdü. Aşka saygımdan eyvallah dedim
çıktım sokağa, telefonumda Brad arıyor yazısını görüp, sizin o vücudum keşke
böyle olsa dediğiniz adamdan dayak yeme korkusunu yaşadım. Aşk, ihtiras,
şehvet, tutku, sevinç, ihanet, korku... Ben bunların hepsini tek rüyada dibine
kadar yaşadım, doya doya. Lafa gelince siz hayalperestsiniz ama, hayallerinizi
de sikeyim ayrıca, monoton orospu çocukları sizi.
Tek
bir büyük gerçek var, sizin günlük yaşamınızla benim rüyalarım kapıştığında
yenileceğim, ölüm. Onun sebebi de sürekli rüyada olamamam, sürekliliği bir
sağlasam, onda da siz zamanla alışırsınız; ben ilk anki üzüntüyü hep yaşarım.
Gerçi bunu ne kadar isteyeceğim de şüpheli, hatta istemem.
Lafın
özü, yapamıyorum arkadaş, doya doya hiçbir şeyi yaşayamıyorum. Yaşıyor gibi
görünmeyi öğreneli çok oldu da; yaşamayı öğrenemiyorum. Sadece rüyada
yaşayabiliyorum tüm duyguların en üst noktasını. Rüyalarda yaşıyor bazı ibneler
dediğinizi duyar gibiyim; ama en azından yaşıyorum lan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder